Hayat boyunca, her 4-5 kadından birinin ve her 10 erkekten birinin depresyon geçireceği göz önüne
Alırsa, görülecektir ki hakikaten böyle bir dönem hiç kimseye çok uzak değil. Hayatın en zor dönemlerinden birini oluşturacak bu dönemi tanımak, en azından böyle bir dönem içerisindeki olabilecek yakınlarınıza destek olmak için bile olsa, temel sorunları ve çözümleri bilmek oldukça faydalı olacaktır.
Böyle bir döneme ve bir hastalığa yakalandığınızda neler yaşayacağınızı beraberce hayal edelim…
Artık hayat tat vermiyor, hiçbir şey yapmak istemiyorsunuz, etrafınızdaki her şey size boş ve anlamsız geliyor, ve düşünün haftalardır aylardır hep bu şekildesiniz ve düzelmeye yönelik hiçbir ümidiniz yok..
- yemek yiyemiyorsunuz, etrafınızda size neden yemiyorsun diyenler oldukça sinirleniyorsunuz, çünkü belki de yemek yememek bu sıkıntılardan kurtulmanın bir yolu, çıkış noktası.. Sevdiğiniz, kıyamadığınız birisi devreye giriyor zorlada olsa bir şey yemeliyim diyorsunuz ama nafile büyük bir azap, aldığınız lokmalar ağzınızda büyüyor büyüyor ve maalesef o lokmayı yutamıyorsunuz. Hiçbir şey tat vermiyor ki size..
Boş boşuna sadece süreyi uzatmak gibi geliyor yapılan her eylem size…
- akşam oldu, yeni bir kabusum başladı diyorsunuz, uyku…
Ben eskiden acaba uyuyabiliyor muydum ?
Kafamı yastığa koyup deliksiz bir uykuyu hatırlayamıyorum..
Duvardaki saatin her bir saniyesini sürekli izlemek, tik tak tik tak tik tak…..
Geçen her bir saniye sanki vücudunuzdan bir parça koparıyor…
Sabaha kadar her vaktin ayrı bir sıkıntısı ve yükü var sırtımda…
Sanki tüm dünyanın yükünü taşıyorum…çok yoruldum ama çok..
Günlerdir yataktan hiç çıkamadığım halde halen yorgunum…
Geçmiş hayat benim değil sanki, geçmişe dönüp bakınca sadece acılar, üzüntüler, yenilmişlikler…
Sürekli hep sıkıntılar, sorunlar, kavgalar …bu hayat benim yüzüme hiç gülmedi be…
- içinimden kalkmak, dışarı çıkmak, yürümek , hatta konuşmak bile geçmiyor.. Beni yalnız başıma
Bıraksınlar, benden hiçbir şey beklemesinler, hatta ben olmasam keşke, ne kadarm iyi olurdu…
Hiç doğmamış olmayı, hiç nefes alıp vermemiş ve hiç yaşamamış olmayı ne kadar çok istiyorum bil bilseniz…
- bedenim sanki 1000 yaşında gibi …yaşlanmış, kokuşmuş, çirkinleşmiş, hatta gerçekten bakın bakın..
Hiçbir değeri olmayan, sadece insanlara eziyet eden, yük olan, kurtlanmış bir cisim ve et yığını…
- acaba ben burada mıyım? Çünkü gerçekten duymuyorum, anlamıyorum…
Bana bir şey mi sordunuz? Bana bir şey mi söylediniz ? Benden bir şey mi bekliyorsunuz?
Lütfen ama lütfen beni muhattap almayız.. Benden bir şey istemeyiniz? Beni yapayalnız ve bir başıma bırakınız…
İşte bu tabloya biz depresyon diyoruz..
Ama emin olun birçok destekleyici müdahale ve tedavi ile bu dönem aşılacak ve eski aydınlık günler tekrar hayatımızın içerisinde olmaya başlayacak.
Depresyonlu bireylerin klinik belirtileri nelerdir?
Her üzüntü kaygı depresyon değildir, şikayetlerin en az iki hafta sürmesi gerekmektedir.
İlgi, istek kaybı, umutsuzluk ve karamsarlık, bu hastalığın temel belirtileridir.
Bu dönemde kişiye, hiç bir şey tat vermez
Sosyal anlamda kişiler izole olur. Bireysel ilişkiler sekteye uğrar…
Cinsel aktivite de dahil olmak üzere hiçbir eylem hoşlarına gitmez.
Derin bir üzüntü, keyifsizlik ve ağlama hali vardır,
Geçmiş, şu an ve gelecek ile ilgili hep kötümser, karamsar düşüncelere sahiptirler.
Anksiyete (bunaltı, kaygı) düzeyi artar ve sürekli kötü bir şey olacak endişesi içerisinde olunur…
Bireyler ajitasyon (huzursuzluk) gösterebilirler.
Kişiler umutsuzluk ve çaresizlik duyguları i̇çinde hayatın anlamını sorgulayıp, intihar planları yapmaya başlayabilirler. ( ani rahatlamalarda korkmak lazım )
Bulundukları ruh hali ve tablo sanki hiç geçmiyecek, sürekli bu şekilde bir hayat sürdüreceklerini düşünebilirler.
Enerjileri düşmüştür, basit günlük aktiviteleri bile yapmakta güçlük çekerler.
İş, aile, para ve kendi sağlıkları ile aşırı biçimde kafaları meşgul olur.
Enerji düzeyi azalmış ve hiç bir şeye gücü yetmez.
Somatik belirtiler olabilir, karın ağrısı, baş boyun ağrısı, mide ağrısı, baş dönmesi, bulantı,…
Benlik saygısında düşme ve suçluluk duyguları. Yaşanan olaylardan kendisini sorumlu tutma, bu konuda
Ve her konuda kendini başarısız ve yetersiz görme.
İştah ve kilo kaybı bulunur. Bazen günlerce bir şey yemiyebilir veya tam tersi abartılı ve aşırı yemek yemeler söz konusu olabilir.
Dikkat ve konsantrasyon kaybı yaşarlar. Söylelenleri anlamakta zorlanma, duymama, bulunduğu ortamda
Değilmiş gibi yaşama hali izlenebilir
Aşırı uyk, tamamlanmış intihar riski %15;
Depresyon sıklığı nedir ?
Her 10 erkekten biri , her 4-5 kadından biri, mutlaka depresyon geçirecek..
Depresyon iyi tedavi edilmez ise ne olur ?
Alkol ve madde kullanım sorunlarına neden olabilmektedir,
Depresyon, diyabet, kalp hastalıkları gibi bedensel hastalıkların gidişatını değiştirip ve hatta kötüleştirip
Ölüm riskini dahi arttırmaktadır.
Ciddi yeti kaybına neden olmakta,
Depresyon hastalarının doğru tedavi edilmediği doğrumudur?
Büyük kısmı yeterli ve doğru tedaviyi alamamakta.
Hastaların sadece % 21’i etkili dozda ilaç ve destek almakta
(işin uzmanına ve uygun tedavi modalitelerine ulaşılamıyor )
Depresyon tekrarlar mı ?
Yineleyici bir hastalık olduğu unutulmamalıdır.
Yineleme için risk faktörlerine bakınız
Depresyon kendiliğinden geçmez mi ?
- hastalığın geçmesini beklemek hiç mantıklı değil.
- tedavi edilmeyen olgular ise 6-24 ayda düzelirler. (eğer bu sürede bir özkıyım girişimi olmaz ise.. )
- hastalık; % 5-10 kadar olguda ise iki yıldan fazla sürer.
- takip ve tedavi ile bu süre birkaç hafta ile birkaç aya indirilebilmektedir.
- hastalık komplike ve kronik hale gelmeden, tedaviye erken başlamak yanıt alma süresini ve tedaviye yanıtı kısaltır.
- depresyon, tüm müdahalelere rağmen; %10-15 olgu ise süreğen seyir gösterir.
- başlama yaşı yönünden aynı aile bireyleri arasında ilişki vardır.
- depresyonu erken yaşlarda başlayan hastalarda yineleme olasılığı daha yüksektir.
- stres etkenleri ile başlaması arasında bir ilişki olabilmekle
- depresyonun, daha önce birden fazla kez yaşanmış olması tekrarlama olasılığını arttırır.
Kozalite kliniğimizde depresyon hastalarına nasıl yardımcı olunmaktadır?
Danışanlarımızın problemlerine tüm ekibimiz olarak bilimsel kalıcı çözümler bulmaya çalışırız.
Bunu nasıl mı yaparız ?
1. En ileri ve yeni teknolojileri kullanarak ..
2. Çok çalışarak ve emek vererek …
3. Hastamız ve yakınlarını, kendi yakınımız yerine koyarak…
4. Bilimsel tüm gelişmelerden yararlanarak..
5. Bu işin uzmanları olarak; sevgiyle, saygıyla, şevkatle…
Depresyon ile başvurularda takip ve tedavi programı nasıldır ve ne içerir?
Depresyon tanısı ile başvuran danışanlarımızın takip ve tedavi programları çok ayrıntılı hazırlanmaktadır.
1. Depresyonda, danışanlarımıza ilk etapta ayrıntılı tıbbi değerlendirmeleri yapılmakta, başvuru sırasındaki tabloya neden olabilecek muhtemel tüm organik etyolojiler araştırılmaktadır.
2. Hastanın geçmiş tıbbi öyküsü, hastane kayıtları ile kullandığı ilaçlar incelenmektedir
3. Depresyonda, aciliyet ve ihtiyaç hissedilen hastalarımıza, gerekli hemşirelik hizmetleri verilmektedir. ( kilo takibi, kş ölçülmesi, vital takibi gibi)
4. Depresyonda, hastanın mevcut tablosuna neden olabilecek sorunların tespit edilmesi veyahut tablonun kötüleşmesine neden olacak tıbbi durumların göz önüne alınması, tedavi ve takip sürecinde mutlak bir gerekliliktir.
5. Depresyonda, psikolog ön değerlendirmesi ve sonrasında takibi kişinin rahatsızlığının şiddetinin tespiti ve aldığı takip ve tedaviler sonrasında düzelmenin takibi açısından psikolog değerlendirmesi kliniğimizde önemli bir basamağı oluşturmaktadır.
6. Depresyonda, uzman psikiyatrist değerlendirmesi ve yakın takibi.
7. Yapılan tüm ön incelemelerin değerlendirilmesi, hastanın ayrıntılı ruhsal durum muayenesinin yapılması ve sonrasında kişinin probleminin netliğe kavuşması sonucu uygun tanı ve tedavi protokolü oluşturulması bu aşamada gerçekleşmektedir.
8. Depresyonda, takip ve tedavi ve terapi programının belirlenmesi..
9. Hastamıza yapılan değerlendirmeler ve muayeneler sonucu konulan tanıya uygun; tedavi ve terapi programlarının tarihleri, uygulanma şekilleri; bu aşamada net bir şekilde oluşur.
10. Depresyonda, takip ve tedavi programına uyumun sağlanması hasta ve yakınları ile yakın iletişimde olunur. Takıp tedavı ve terapılerde uyumu zorlaştıran etkenler belirlenir ve uygun çözümlerin bulunması hedeflenir.
11. Depresyonda, ilaç tedavisinin düzenlenmesi ve takibi başlanan ilaç tedavilerinin faydaları, kullanım sırasında oluşan yan etkilerin neler olabileceği ve nasıl ortadan kaldırılabileceği, süreçte ilaç tedavisinin ne zaman ve nasıl sonlandırılacağı veya ne şekilde bir dozlama yapılacağı hasta ve yakınlarına öğretilmeye çalışılır ve durumun takibi yapılır.
12. Depresyonda, hastalarımızın fiziksel aktivitelerini arttırmaya ve bunu takib etmeye çalışırız. Fiziksel aktivite, tedavide etkinliğini olan ve iyileşme sürecini hızlandıran önemli bir basamaktır. Kişiler bu konuda bilgilendirilmekte ve bireysel özelliklerine uygun fiziksel aktivite programları oluşturulup bu süreç takibe alınmaktadır. Örneğin bugün ne kadar hareket etti? Hangi egzersizleri yaptı? Kaç adım attı?
13. Depresyonda, beslenme programının belirlenmesi ve bu programa uyumun takıp edilmesi… bireysel özellıkler dikkate alınarak, her bır hasta ve hastalığa ait bir beslenme programı oluşturulur. Beslenme sağlıklı bir hayatın olmazsa olmazıdır.
Beslenme konusunda dikkatli olunmadığında, kişiler daha çabuk ve hızlı bir şekilde hasta olmakta, hastalıklardan iyileşme süreçleri uzamakta ve tedaviye verdikleri yanıt azalmaktadır. Bu çerçevede hastalarımızın bireysel özelliklerine ve hastalıklarına uygun bir şekilde beslenme önerilerinde bulunulur.. Örneğin kliniğe gelindiğindeki kilo, kişinin beslenme şekli, yemesi ve yememesi gereken besinler, hastalığa spesifik beslenme ve benzeri konularda bilgilendirme eğitim ve takip programları oluşturulmaktadır.
14. Depresyonda, uyku konusunda bilgilendirme ve uyku problemlerine yönelik müdahaleler psikiyatrik rahatsızlıkların büyük bir kısmında uyku bozukluklara hem bir sebep hem bir sonuç olmaktadır.
Hastalıklardan korunmada, düzenli bir uyku alışkanlığı ne kadar önemliyse, hastalıklar sırasında, kaliteli bir uyku, iyileşme sürecini kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır. Bu aşamada, kişinin uyku düzeni ayrıntılı değerlendirilmekte, uyku kalitesini bozan etmenler belirlenmekte, bunlara yönelik müdahaleler yapılmakta, ayrıca uyku kalitesini arttırmaya yönelik müdahaleler yapılmakta ve gerekirse uygun ilaçlı ilaçsız müdahaleler yapılabilmektedir.
15. Depresyonda, gelişim ve ilerleme ve tedavinin takibi ( uygun testler ile ) kişi için belirlenen takip ve tedavi süreci ile kişide, hangi oranda düzelme ve iyileşme olmuş. Kişinin şikayetleri hangi oranda düzelmiş. Halen devam eden problemler nelerdir? Düzelmesi beklenilen her bir
Sorunun tekrar değerlendirilmesi takip ve tedavi süreçlerin uygun testler ve kayıtları ile takip edilmesi
16. Depresyonda, uygun terapi uygulamaları belirlenen tanı ve tedavi protokolüne uygun bir şekilde klinik uzmanlarımız uygun terapi modellerini, belirler, uygular ve sonuçlarını gözlemler ( bilişsel davranışçı terapi, karar kabul terapisi, ….gibi )
17. Depresyonda, e m d r uygulamaları klinik uzmanlarımız sizinle yaptıkları görüşmelerde, ihtiyaç hissetmeleri halinde ve sizlerin de olur vermeniz durumunda, özellikle tramvalarınızı çalışırken, göz hareketi ile duyarsızlaştırma tekniği olarak
bilinen e m d r uygulamalarını kullanabileceklerdir.
18. Depresyonda, hipnoz uygulamaları görüşmeleriniz sırasında tedavi sürecini beraber yürüttüğünüz uzmanlarımız, tedavide bir basamak olarak, hipnozu kullanabilecektir. Hipnoz uygulanmasına karar verilir ise bu konuda ayrıntılı bilgi verilecek ve ilgili işlemin neden dolayı yapıldığı ve nasıl yapılacağı ve bu uygulamadan ne bekleneceği sizler ile ayrıntılı bir şekilde paylaşılacaktır.
19. Depresyonda, gün ışığı tedavisi destekleyici bir unsur olarak daylight terapi yani parlak gün ışığı tedavisi uygulamalarından yararlanılabilecektır. Mevsimsel depresyon da, dikkat ve konsantrasyon azlığında, uyku bozukluklarında oldukça etkilidir.
20. Depresyonda, aromaterapi uygulamaları… tedaviyi destekleyici ve süreci kolaylaştırıcı bir basamak olarak aromaterapiden yararlanılabilmektedir.
21. Depresyonda, trans magnetık stümülasyon tedavisi t m s uygulaması oldukça yeni bır teknoloji olarak, psikiyatrik ve nörolojik bir çok hastalığın tedavisinde oldukça başarılı ve f d ı oluru olan etkin bir tedavi modelitesidir. Bu tedavi, ileri yaşlarda, gebelerde ve ilaç kullanmak istemeyen veya i̇laç yan etkisine duyarlı danışanlarımız da rahatlıkla kullanılabilecek etkin bir tedavi şeklidir.
22. Depresyonda, sanal gerçeklik gözlük uygulamaları sanal gerçeklik gözlüklerinin, psikiyatride özellikle depresyonda kullanımı, kliniğimizin en son ve ilerı teknolojileri kullanmasına güzel bir örnek olmaktadır. Özellikle depresyondaki kişilerin; gidemediği, yapamadığı, yapmaktan kaçındığı veya yapamayacağını düşündüğü eylemleri; sanki gitmiş, o eylemi yapmışçasına kendisine yaşantılandırmak
Amaç kişiden istenen eylemlerin, kişide oluşturduğu etkiyi azaltmak ve bu konudaki korku ve inaçsızlığı aşmasına yardımcı olarak; kişinin problemlerini kendisi çözebiliyor hale gelmesini sağlamak. Depresyon sürecinden daha kolay çıkmaları ve onlara zor gelen bu eylem ve işlevleri sanki kendi yapmışçasına kişiye bu durumları yaşantılandırarak tekrar eski normallerine dönmeleri amacıyla kurgulanmış bu birimimiz yakın çevrede eşi benzeri olmayacak bır şekilde hizmet sunmaktadır
23. Depresyonda, psikososyal desteklerin koordinasyonu her bır danışanımızın yanında gelen yakın ve aile fertleri, takip ve tedavi de oldukça önemlidir. Özellıkle hastaların bırınci derece yakınları; takip ve tedaviye uyumu arttırma da, kontrolleri düzenli yapmada, oluşan yan etkileri erken tespit etmede, hastalığın belirtilerini erken fark etmede ve gerekli müdahalelerin uygun bir şekilde yapılması hususunda oldukça yardımcı olmaktadır. Bu çerçevede hasta yakınlarının, birebir hastalık ve süreç ile ilgili bilgilendirilmesi, eğitilmesi ve süreçte yapması gerekenler konusunda aydınlatılması; tedavinin olmazsa olmaz bir parçasıdır.
Depresyon yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da görülebilir mi?
Çocuklarda depresyon belirtileri, bazen erişkinliktekinden ayrı olabilir.
Okul reddi,
Hastalık uydurma,
Ebeveynlerini kaybetme kaygısı,
Okul sorunları biçiminde kendini gösterebilir.
Depresyonda, yeniden hastalanmamak için ne yapılmalıdır?
Doktorunuz onay vermediği sürece, ilaçlarınızı kesmeyiniz,
Doktorunuzun önerilerine dikkat edin
İlaç doz ve tedavi süresine dikkat edin
Stres etkenlerini azaltın
Fiziksel aktivitenizi ihmal etmeyin
Sağlıklı beslenme, hastalıktan korunmak için mutlak gereklilik olduğu gibi, hastalık dönemlerinde de
İyileşmek için dikkat edilmesi gereken bir husustur.
Düzenli uyku ,fizyolojik bir ihtiyaçtır. Uyku düzenindeki bozulma hastalıklara davetiye çıkarır
Aile içi depresyonu tetikleyen problemlerin belirlenmesi aile içerisinde depresyonun şiddetlenmesine neden olan iletişim problemlerinin çözülmesi.
Madde kullanımından uzak durunuz.
Yakınlarınızın gözlemleri ve kontrollerde sizi değerlendirecek olan uzmanlarımızın kanaatleri sizleri ciddi sıkıntılardan kurtaracaktır.
Başlanan tedavilerin etkilerini görebilmek ve süreçte gelişebilecek değişimleri daha yakından analiz edebilmek ve hastalıkla ilgili ortaya çıkabilecek sorunlar konusunda destek alabilmek için kontrollerinizi ihmal etmeyin hasta yakınlarını tedavi ve takip sürecine katmalı. Takip ve tedavi sürecinde düzenli ilaç kullanımı hastanın tedaviye yanıtı süreçte yapması gerekenler ve gelişen komplikasyonları erken fark edip gerekli acil müdahaleleri yapabilme konusunda aile ciddi anlamda eğitilmeli, bilgilendirmeli ve hastamızın yakınları takip tedavi sürecine bu anlamda dahil edilmelidir.