Sosyal fobikleri, toplumsal bir durumla karşılaştıklarında neler hissettiklerini anlamak ister misiniz?
Yanıtınız evet ise , hayal edin lütfen,
Evinizde bir hafta sonu geçiriyorsunuz ve tek başınasınız.
Bir hafta sonra istediğiniz bir şehre tayininiz çıkmış ve taşınma hazırlığı yapıyorsunuz.
Arkadaşlarınız önümüzdeki hafta, ayrılacağınızı bildiklerinden dolayı;
Sizin için, akşam saatlerinde özel bir veda yemeği organize ettiler.
Sizde, akşam programınıda göz önüne alarak, evinizde bir kısım hazırlıklar yapıyorsunuz.
Duşunuzu aldınız ve akşam giyinmeyi planladığınız elbiselerinizi ütülüyorsunuz.
Evinizin bir odasından diğer bir odasına geçtiğiniz sırada bir ses duyuyorsunuz,
Evde yalnız olduğunuzu bildiğiniz için;
Bu sesin nerden ve neden geldiğini veya neyin devrildiğini merak ediyorsunuz.
Hızlı bir şekilde, biraz panik ve merakla sesin geldiği odaya gidiyor, kapıyı açıyorsunuz ve karşınızda
Akşam görüşeceğiniz tüm arkadaşlarınız ve davetliler,
Anne,baba ve değer verdiğiniz ve saygı duyduğunuz aile yakınlarınız,
Eğitim aldığınız hocalarınız ve öğretmenleriniz,
Ve iş arkadaşlarınızın ve amirlerinizin olduğunu düşünün.
Aslında akşam yemekte görmeyi planladığınız kim var ise karşınızda…
Ev arkadaşınız size sürpriz yapmış, akşam programını gün içerisine, erken bir saate ve sizden habersiz sizin evinize almış.
Tam bu sırada banyodan az önce çıktığınızı ve üzerinizdeki havlunun yere düşmüş olduğunu, nerede ise çırılçıplak olduğunuzu fark ediyorsunuz.
Tam bu sırada ne hissedersiniz ?
Büyük bir utanç,
Yüzünüz kıpkırmızı,
Konuşmak istesenizde sesiniz çıkmıyor,
Kalbiniz yerinden çıkarcasına çarpıyor,
Aldığınız nefes yetmiyor,
Boncuk boncuk vücudunuzun her yeri terliyor,
Başınız dönmeye başlıyor,
Odadan hemen çıkıp gitmek istiyorsunuz, sanki ölecekmiş gibi olduğunuzu hissederseniz, bir daha hiç kimseyi yeniden görmek istemiyorsunuz”.
Bu tablo tamda sosyal fobi sahibi bir kişinin nerede ise her zaman yaşadığı bir tablo….
Sosyal fobi, bireyin başkaları tarafından yargılanabileceği kaygısını taşıdığı toplumsal ortamlarda; mahcup ya da rezil olacağı konusunda; belirgin ve sürekli korkusunun olduğu; bir kaygı bozukluğudur.
Kişiler, başkalarıyla etkileşimde bulunmalarını gerektiren ya da bir eylemi başkalarının yanında yerine getirmeleri gereken durumlardan; korkarlar ve bunlardan olabildiğince kaçınmaya çalışırlar.
İletişime geçmek zorunda kaldıkları bu kişilerin, kendileriyle ilgili olarak; akılsız, sıkıntılı, heyecanlı, korkak, zayıf gibi ithamlarda ve söylemlerde bulunacağını düşünürler.
Sf bireyler, konuştukları sırada, karşıdaki izleyici veya dinleyici ve alakasız orda olan herkesin; ellerinin titrediği ya da seslerinin kısıldığının ve titrediğinin farkına varacaklarıyla ilgili kaygılarından ötürü; toplum önünde konuşmaktan mümkün olabildiğince çekinirler ve hatta korkabilirler.
Düzgün bir biçimde konuşamıyor gibi görünmekten korktukları için başkalarıyla karşılıklı konuşurken aşırı kaygı duyabilirler.
Diğer insanların ellerinin titrediğini görmesinden utanç duyacaklarından korktukları için başkalarının yanında yemek yemezler, su içmezler, yazı yazmazlar veya olabildiğince kaçınırlar.
Sosyal fobi iki şekilde görülür.
Yaygın tip, korkular birçok toplumsal durumu kapsıyorsa,
Yaygın olmayan tip, sınırlı durumları kapsıyorsa; başkalarının önünde yazı yazmak, imza atmak, yemek yemek, topluluğa konuşma yapmak gibi sf’nin yaşam boyu görülme oranı % 2-13 arasındadır.
En sık görülen psikiyatrik durumlardan biridir.
Ülkemizde, üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmada, her dört öğrencinin birinde hastalığın olduğu saptanmıştır.
Sosyal fobi demek için; topluluk önündeki eyleminde kişide korkunun yanı sıra kaçınma davranışlarının olması gerekir.
Kişi kaçınmıyor veya kaçınamıyor ise de; birey kendisini zorluyordur ve ciddi sıkıntı yaşamaktadır.
Bu tablonun; kişinin hayatını ve işlevselliğini etkilemesi gerekmektedir.
Sosyal fobi kişiler; korkularının aşırı ve anlamsız olduğunu bilir.
Görevini yapmayan memurun amirinden korkması sf değildir
Ne yapmalıyım?
Her şeyden önce sf’nin bir hastalık olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Çekingen kişilik bozukluğu ile birlikte sık görülmesi, toplum tarafından bu özelliklerin genellikle efendilik olarak kabul edilmesi kişileri tedavi arayışından alıkoymaktadır.
Oysa kaybettikleriniz neler?
İyi bir iş, bir arkadaş, yalnız olmamak,
Kendine güvenmemek ve birçok şey daha sıralayabiliriz.
Bunun için en yakın zamanda ve yakınınızda olan bir psikiyatriste başvurun.
Kozalite kliniğimizde panik atak hastaları için uygulanan tedavi ve takip modalitesi kliniğimizde panik atak hastaları; çok özel olarak değerlendirilmeye tabi tutulmakta tedavide etkili olan tüm bilimsel modalitelerden faydalanılmaktadır.
Takip ve tedavi programı çok ayrıntılı hazırlanmaktadır.
1 ayrıntılı tıbbi değerlendirme yapılmakta muhtemel tüm organık etyoloji araştırılmaktadır.
2. Hastalarımıza ihtiyaç duyulan hemşirelik hizmetleri verilmektedir. ( kilo takibi, kş ölçülmesi, vital takibi … gibi)
2. Psikolog ön değerlendirmesi ve sonrasında takibi
3. Uzman psikiyatrist değerlendirmesi ve yakın takibi
4. Takip ve tedavi ve terapi programının düzenlenmesi ve yakın takibi tedavi programına uyumu ilaç tedavisine uyumu
Fiziksel aktivite takibi günlük attığı adım takibi…gibi beslenme programına uyum takibi ; yediği miktar, çeşit ve kilo takibi uyku takibi kaçta yattı, kaçta kalktı, uyku kalitesi nasıldı?
Gelişim ve ilerleme takibi ( uygun testler ile )5. Uygun terapi uygulamaları
( bilişsel davranışçı terapı, karar kabul terapisi, ….gibi )
6. Takiplerde gerekir ise , e m d r ve hipnoz uygulamaları
7. Uygun hastalarda, şikayetlerine göre , gün ışığı tedavisi, uyku bozukluğu sorunları için,…
8. Kişinin kliniğine uygun aromaterapisi yapılabilmektedir. (. Anksiyete azaltıcı, uykuya dalmaya kolaylaştırıcı….)
10. Kişinin kliniği göz önüne alınarak uygun hastalarda t m s uygulaması ( beraberinde gelişen depresyon için…)
11. Agorafobik hastalarda ihtiyaca göre sanal gerçeklik gözlük uygulamaları
12. Psikososyal desteklerin tedaviye dahil edilmesi ve bu kişilerin bilgilendirme ve eğitimi
13. Travmatik bir an var ise hipnoz uygulamaları
14. Travmatik bir anı için e m d r uygulamalarının
13. Bilişsel davranışçı ve diğer terapiler